Beynimdeki hafıza kartının yetersizliği epeydir canımı sıkmakta.
Bana bir boş kiralık zihin gerekli dostlar.
Zira şu an, Orhan Veli'nin İstanbul'u dinlediği gibi ben de Amasya'yı dinliyorum. 
Ama gözlerim sonuna kadar açık ve kırpmaya dahi çekinircesine.
Her nokta ve köşesindeki sihirli detayları kaçırmamak tek amacım
Dolduruyorum ha gayret, yorgun ve tıkış tıkış dolu zihnimin, boş bulduğum köşelerine. 
Bu seyirden kalan muhteşem zevki, sadece benim görebildiğim küreğimle.

                                                                                                                   Ferda OCAK



Baba memleketim olduğu gibi benim de her yerde, her zaman gerine gerine memleketim dediğim Amasya... Çocukluk ve erken gençlik dönemimi ve tabi ki ilk gençlik heyecanlarımı yaşadığım, hayatımda çok önemli bir yer kaplayan güzel şehir. Tarihin estetikle bütünleşerek oluşturduğu kent. Harşena tepesinin zirvesindeki kaleden, aşağıdaki tarihi adıyla İris olan Yeşilırmak'a doğru, yaratıcı ve insanoğlunun ortak katılımıyla oluşmuş Amasya simgesi muhteşem panorama...



Amasya tarihinin MÖ 4000 yıl öncesine kadar gittiği biliniyor. Yani ilk kuruluş tarihi 6000 yıl kadar önce. Dünyanın en eski coğrafya kitabını yazan Antik çağın çağın Yunanlı coğrafyacısı Strabon'un Amasya'lı oluşu elbette bir tesadüf değil. Bu kadar eski olmak her şehire nasip olacak bir şey değil. Zaten Amasya'yı gördüğünüz zaman duyacağınız heyecan da her şehire nasip olmayan bu özelliklerinden dolayı olacaktır.



Geçmişi bu kadar eski olan Amasya'da bir çok medeniyet yaşamış ve iz bırakmış. Bunları şöyle sayalım dersek sırasıyla; Hitit, Kimmer, Frigya, İskit, Lidya, Pers, Grek, Pontus, Danişmend, Selçuk, İlhanlı ve Osmanlılar...
Yukarıdaki fotoğrafta görülen mağaralar Amasya'nın merkezine hakim bir tepe olan Harşena'nın ortalarında bir yerlere oyulmuş. Şehrin bir çok bölgesinden görülen bu 5 adet mağara MÖ 302 yılında Amasya'da kurulup, şehri başkent yapan Pontus'lulardan kalma. 5 mağaranın hepsi ayrı bir Pontus Kralının mezarı olmakta. Anadolu kaya mezarlarının en eskilerinden olan mağaralar bu geleneğin en seçkin örneklerinden sayılmakta. Mağaraların görüntüsünde, o yıllarda Anadoluyu etkisi altına alan Grek etkisi görülmekte. Biçim olarak dördü aynı tipte ama en son yapılan yani tarih olarak günümüze, mesafe olarak ta çarşı tarafına en yakın mesafede olan mağaranın tipinin diğerlerinden biraz daha farklı olduğu bakınca anlaşılmakta.
Günümüzden çok önceleri mağaraların biraz tahrip edildiği, en son mağaranın önündeki sütunlarının kırılıp, yok olduğu bilinmekte.



Osmanlı döneminde de kent hak ettiği önemi görmüştür. Özellikle Osmanlının yükseliş döneminin bitişine kadar olan dönemde tüm şehzadeler padişahlık öncesi eğitimini, kentte valilik yaparak almışlardır. Bunun için Amasya "Şehzadeler Kenti" olarak bilinmektedir.
Osmanlı tarihinde olduğu kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de Amasya önemli bir yer almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu öncesi yapılan Kurtuluş Savaşımızın ilk planları burada atılmıştır. 12 Haziran 1919 yılında yapılan toplantıda alınan kararlar, "Amasya Genelgesi" adıyla tüm yurda dağıtılmış ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun ilk kıvılcımları burada atılmıştır.



Amasya'nın en önemli caddesi, şehrin merkezindeki Selağzı Meydanıyla, İstasyon Mahallesi arasındaki caddedir. Bu cadde Yeşilırmağın hemen yanı başında ve ona paralel olarak şehrin bir ucundan diğer ucuna gider. Bu cadde gece gündüz Amasya'lılar için bir volta alanıdır. Özellikle Selağzı Meydanından, İstasyon Mahallesine doğru giderken hemen sağ tarafta ve ırmağın karşı kıyısındaki panoramik görüntü çok etkileyicidir. Bu panoramada en altta yeşilırmak boyunca uzanan "Sahil Boyu Evleri" bulunmaktadır. İçlerinde başta, bugün müze olarak kullanılan "Hazeranlar Konağı" gibi bir çok güzel konaklar var.



"Tarih, sanat ve estetiği içinde zapteden şehir. "
Allahın, özgün ve doğal güzelliklerle donattığı bir bölgede ve çok uzun bir süreçte, bölge insanının, estetiksel kaygıları ön planda tutan sürekli katkılarıyla oluşmuş şehir panoraması... Yani tablonun oluşmasında, yaratıcı ile insanoğlunun çalışma birlikteliği ve uyumu en üst düzeyde... 
Tarafların dokunuşlarını yukarıdan aşağı sayarsak: Şehrin hemen dibinde dimdik yükselen Harşena Tepesi ve üstüne ikibin küsur yıl önce kondurulmuş şehrin her noktasından görülebilen Harşena kalesi. Tepenin biraz aşağısında, şehrin en önemli gezinti alanına hakim yerlerde konumlanmış ve yapımları yine ikibin küsur yıl öncesine dayanan beş ayrı Pontus Kralının Kaya Mezarları ile onların yan tarafında Kızlar Sarayı diye bilinen ikinci kale... En aşağıda da antik çağdaki adı İris olan Yeşilırmak ve onunla birlikte "İçeri Şehir" boyunca uzanan Yalıboyu Evleri ile bir açık hava mimarlık müzesi havasındaki Hatuniye Mahallesi (İçeri Şehir). 
Görüldüğü gibi muhteşem ürün; bir yaratıcı, bir insan dokunuşuyla oluşmuş. Bir şehir de zaten tek taraflı muhteşem olamıyor. 
Durum değerlendirmesi yapıp bundan bir anafikir çıkarmak istersek, bence şöyle de diyebiliriz. "İnsanoğlunun kendisine verilen güzelliği değerlendirmesinin tarihteki en güzel örneği Amasya'dır".
                                                                                                                                                                     
                                                                                                                                                                          Ferda OCAK
            


Bir gün, bir sanatseverin yolu bir resim sergisine düşer. Sergi salonundaki resimleri tek tek  dolaşarak, inceleyen sanatsever; en sonunda beğendiği bir tablo karşısında durur ve tam onu eline alacakken, ressam "O resmi daha bitirmemiştim." diyerek tabloyu adamcağızın elinden alır. Sonra, ressam resmin üzerine tek bir fırça daha atarak, sanatsevere dönüp "Evet şimdi tamam. Buyrun." der. Ressamın elinden tabloyu alan sanatsever, resmin son halinin güzelliği karşısında hayran kalır. Resim olağanüstüdür. Sanatsever, ressamın o sihirli son fırçayı resmin neresine attığını bir türlü anlayamaz. Aslında asıl anlayamadığı, "tablonun sihirli sırrı daha önceki fırçalarda mı, yoksa ressamın attığı son fırçada mıdır?". Çok tanrılı, tek tanrılı; üzerinde boy göstermiş nice büyük kültürlerin 7000 yıllık yaşanmışlıklarından günümüze kurulu olan gelen Amasya işte aynı böyle bir şeydir!
                                                                                                                                                                               Ferda OCAK



Sahil Boyu evlerin arkasında bulunan İçeri Şehir Mahallesi sanki bir açık hava müzesi gibidir. Yüzlerce Amasya tipi konakların bulunduğu bu bölge Amasya'nın en turistik noktasıdır. Günden güne büyüyen turizm dolayısıyla bu mahallenin önemi her geçen gün daha da artmakta. Konakların çoğu otel, pansiyon, restoran ve eğlence yerlerine dönüşmüş halde. 
Şehir çok büyük alana yayılı büyük bir şehir değil ama m2'ye düşen tarihi eser bakımdan büyük bir şehir.



II. Bayezid Külliyesine ait muhteşem bahçenin yan tarafındaki butik otelin penceresinden Ziya Paşa Bulvarı ile İçeri Şehir tarafının panoramik görüntüsü.



Yeşilırmak boyunca uzanan Ziya Paşa Bulvarından, İçeri Şehire (Hatuniye Mahallesi) geçişi sağlayan Madenüs Köprüsü önünde annem, teyzem ve eşim...



Hatuniye Mahallesi ile II. Bayezid Külliyesi arasında bulunan ve Ziya Paşa Bulvarından Amasya'nın en değerli mücevheri olan Hatuniye Mahallesine geçişi sağlayan Madenüs Köprüsü ile altında binlerce yıldır akan geçmişteki adıyla İris, bugünkü adıyla Yeşilırmak. 



İçeri Şehir yani Hatuniye Mahallesi başlangıcı.

İçeri Şehirde annem ve teyzem incelemede...

Amasya'yı ziyaret edenlere tavsiye edilenler:

Amasya Çörekçisi Galip

Pirinçci Mah. Habibi Sok. 

Hadi Heri Cafe

Hatuniye Nahallesi 

Ali Kaya Restoran
Çakallar Mevki Çakallar Caddesi 

Gazimihaloğlu Pastane ve Dondurmacısı
Ziya Paşa Bulvarı No:53

Ziyaret Gölet Sosyal Tesisleri
Ziyaret Köyü

Yeni Özlem Pide (Pideci İsa)
Yeni Yol Cad. Karaca İş Hanı No: 26 Özbey Karakol Karşısı

Çınaraltı Restoran
Hazeranlar Konağı Karşısı Ziyapaşa Bulvar No: 19

Vadi Park Cafe Restoran
Çakallar Mahallesi, Çakallar Cd. No:125

Kale Park Cafe
Kale Park Yolu mevki Harşena Tepesi ve Harşena Kalesi yanı

Kordon Kafe Bar
Bahçeleriçi Mahallesi, Büyük Ağa Cd. No:31

Yamaç Bistro Kafe
Çakallar Mahellesi Çakallar Cad. No:131

Şirinler Pastanesi
Hızırpaşa Mahallesi, İstasyon Cad. No:17

Küçük ağa Restoran
Şamlar Mahallesi, Zübeyde Hanım Cd. No:25